4 Ocak 2014 Cumartesi

öZLedimmm, ciddiiyimmm ...



Gayet sevimsiz kapkaranlık sabahlara uyanmaktan maalesef bööğ geldi .. tamam çok sıcağı sevmiyorum ama güneşsiz de yapamıyorummm …Net ! böyle başlamak aklımda yoktu gerçiii :)

Malumunuz tez yazıyorum .. Adıma keyifli bir konu olsa da daha önce deneyimlememiş olmamdan mütevellit zorlanmaktayım .. ama neyse ki seviyorum tezimii güzel enerjiler gönderiyorum ve karşılıksız da değil gayet kendisinden kısa sürede karşılık bekliyorum .. duysun sesimi burdan :)

‘My sweet thesis’ dışında ne yapıyorsun da ortalarda yoksun diyen, yazdıklarımı okuyarak bana destek olan sevgili arkadaşlarıma da cevabım şudur ki , bulduğum boş vakitleri .. kafa oyalayıcı kafa dağıtıcı olarak nitelendirebileceğim bilumum aktivite ile doldurma gayretindeyim .. ne demişler ‘ Nerde hareket orda bereket ‘ miskim olduğum günlerde kendimden pek hoşlanmadığımı belirtirim :)

Örneğin 2 tarifi birleştirip yağmurca uydurduğum bi’ Cheesecake deneyimi yaşadım .. Yapması cidden çok keyifli ve hiç de korkulası bişi değilmiş .. Dilimine verdiğiniz parayla koskocman bi’ cheesecake sahibi olabilirsiniz.. Sevdiklerinizi de mutlu etmiş olursunuzz hem hem hemm :)


Onun dışında yapmış olduğum mayalı bir poğaçam var ki cidden hem yapımı çok kolay ve pratik zaman almıyor .. Bunların tariflerini paylaşabilirim tabiikiii :) merak etmeyin ..

Bir sürü kitap almıştım biliyorsunuz onlara bi o kadar eklendi ama şu sıra romanlardan ziyade hayatı daha keyifli nasıl yaşarız.. hayatı toz pembe görmekten öte nasıl pespembe oluruz onun peşine düştüm :) size öneride bulunmak isterim .. Nuray sayarı’nın ilk olarak ‘Rastlantı Yoktur Neden Vardır ‘ isimli kitabını okudum .. cidden çok etkileyici .. Ben çook severek ve bitirdiğimde de inanılmaz keyifli hissetmiştim kendimi .. kitabın ilk sayfasından da belli aslında ne okuma gayretinde olduğunuz ..

güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır … Bediüzzaman ‘

‘bİri çıksa da bana kitap önerse çook sıkıldıımm yahu’ diyenleriniz için keyifli bir öneri bence :)

 Tüm bunların dışında uzun bi zaman oldu sanıyorum bir oyuna 
takıldım .. İsmi ‘KELİMELİK’ .. normalde çabucak sıkılır bırakırım ancak cidden keyif alarak oynamaya devam ediyorum .. kelimelerle de aranız iyiyse, üretirim oyunun da kralı olurum diyorsanız buyurun derim :)

Uzun bir aradan sonra uzun bir yazı oldu .. keyifle okursunuz umarım ..

Bol bOl sevin.. Bol bol okuyun .. dua edin ..
       Radyo dinleyin .. Şarkı söyleyin … şimdi de hoşça kalın .. :)





2 Kasım 2013 Cumartesi

sıcaCık bi' kedi ev'i :)))



Biliyorum .. aslında hepiniz seviyorsunuz içten içe … mümkün mü ki aksi .. hiç sanmıyorum açıkçası .. yok canım , hangimiz daha temiziz ki onlardan farklı olarak .. evettt kesinlikle bizlerden daha çok sevgi dolular .. tabi kii ve hatta öfke kin fitne içten içe .. yok mümkün değil ..

Herkes aynı değil, katılıyorum .. herkes aynı derece de sevmiyor, hayret ediyorum .. ama eminim aslında herkesin onları sığdıracak kadar büyük kalpleri var ..

Sokak hayvanlarına karşı olan zaafım bu gün bana ‘ sokak kedi evi’ projemi hayata geçirtti sonunda .. patenti bana ait olan bu proje ellerimde bu güne dair yaralar bıraksa da mutluluğu tarifsiz :)

Bunun eğer bir gün portatiflerini üretmeyi başarabilirsem siparişlerinizi de almaya başlamayı düşünebilirim :)) vee her şehirde kış geceleri sıcacık uyuyabilen sevimli kedicik ve köpecikler olduğunu bilirizz .. hayali bile iç ısıtan bu düşüncenin bir gün gerçekleşmesini umarakkk ..


Sevgiyle kalınn canlar :)) 


30 Ekim 2013 Çarşamba

sevgiLi baHar , merHaba ...



Güz .. Sancılı mevsim vesselam .. Yaz sabahları göz bebeklerini zorlayan öğlen yakıp kavuran sıcaklığını şimdilerde kalın hırkalar, sıcak kahveler içimizi ısıtacak ne varsa yaparak birkaç ay öncesini ararken buluyoruz kendimizi .. Hayır bence cidden abartıyoruz, sonbahar başladı beri herkes de ‘dünyanın’ sonu geldi naraları, transit ilkyaza geçme çabaları :) İlk kez değil 3 ay da bir yaşadığımız zamanları abartmakta üzerimize yok :) Her zamanın her anın yaşamımız boyunca yaşadığımız en mutlu en karanlık anların bize söylemek istediklerini anlatırcasına işlenmiş mevsimlerimiz var aslına bakarsınız ..

Herkesin ilkyazı olur içini kıpır kıpır eden, arkadaşlıkları dostlukları, hevesle beklediği üniversite yılları, ilk doğum anı , o ilk bakış bebeğine , ilk aşkı .. Güz varır bazen her birimizin yamacına .. sığınırız, ısınırız.. Dinleniriz kucağında .. çetin geçen günlerimiz olur, soğuğun yüzümüze sillesini çarptığı sabahlar gibi gerçeklerle sarsıldığımız anlarımız olur .. Amaa sonunda sıcağı seven görünce mırlayan kedi misali keyiften dört köşe zamanlara açarız tüm pencerelerimizi .. Böyle değil mi aslında .. dört mevsimi ruhumuzun her anında yaşayabilen biz, doğa farklı zamanlara bürününce katlanamıyoruz..

Güz kızıyım ben .. Doğum zamanım itibariyle .. Severim de o ayrı .. 
Ama güneşe endeksli yaşayanlardanım ben de .. Güneşli sabahlar, serin akşam üzerileri, omzunda hırkan dumanı üzerinde kahvene dost, arkadaş sohbetleri .. Yüzümüzü pembeleştiren soğuğun serinliği, temizliği .. Aslında o kadar da depresif değil gibi geldi güz bana :) .. Her anı her günü her mevsimi yaşanılacak ne varsa hali hazırda, güzelleştirecek sadece tek bi’ kişi var galiba ..
kendimiz ..

Doğa bile her üç ayda modunu, havasını, suyunu, güneşini yağmurunun şiddetini bile değiştiriyor ve bize mesajı veriyor aslında..

Değişmek lazım.. ve ‘baharlar’ bunun için biçilmiş kaftan sanırım  ..


23 Ağustos 2013 Cuma

oRta heycaNLı, bOL köpükLü oLsun ..





Şu aralar biraz yorucu benim adıma .. önümüzdeki günler bir sınava gireceğim :) iyi geçmesi için güzel dualarınız çok makbule geçerdi :) bu ara hem ders çalışasım hem de kaçasım var kendisinden .. ama benim için çok önemli bir sınav  seviyorum onu sevmeye çalışıyorum, hatta çabam doğrultusunda sonucunun belli olduğunu ve sınava girmemin tamamen formalite olduğu tevekkülüyle kendimi rahatlatma
konusunda zirve yapmış durumdayım :) evett beni rahatlatmak için elinizden gelen ne varsa yapabilirsiniz :)


Şundan artık eminim ! stresimi atmanın, sıkıntımı dağıtmanın yolu indirimdeki kitaplara saldırmakmış, fark etmiş bulunuyorum .. süper marketlerde çok yorulan ve sıkılanlardanım ben .. küçüklüğümden beri annemle gittiğimizde ben hep kitap reyonuna sıvışmanın bir yolunu bulur kendimi rahatlatır ve süper marketi gezmekten kurtulurdum :) bu zamanla benimm bi’ alışkanlığım oldu.. 

ve yine öyle yaptım .. sizinle de paylaşmış bulunuyorum .. okuduklarınız varsa hakkında yorumlarınızı , yok hiç tarzım değil bunlar da nee diyorsanız da, sağlık olsun :) ben okuma niyetindeyim ama şu son bi’ haftamı sağlıklı, huzurlu hırslı ve çalışkann bi’ de mutluu musmutllu atlattıktan sonraa .. okudukça yorumlarımı sizinle paylaşma niyetindeyim .. hadi bakalım şimdi bana dua edin :) teşekküürrr ederimmm :*

21 Ağustos 2013 Çarşamba

duraK yoK yakıNLarda ...





İçindekileri anlatacak birini bulamazsın ya,

İçini kemiren yaraların olur , zehir olur düşüncelerin susarsın , çığlık çığlığa ..

Zavallı hataların olmuştur, özlemlerin , anlatıp rahatlasam dediklerin .. susarsın ..

Kendinle konuşmaktan başka çaren olmadığı o yoksul vakitler ağır bedeller ödetir insana ..

Çevresinde bir çok insan barındıranlar mı mutlu, yalnızlar mı daha huzurlu ?

Birine güvenip derdini paylaşan mı daha az risk taşır ruhunda, sevmediğine sarılan mı yıllarca ?

Ruhu kemiren düşler, nefesi kesen buluşmalar olur umulmadık zamanlarda ..

Gitsen varamazsın, dursan yaşanmaz bu bulanıklıkta, sussan olmaz gece soğuk..

Konuşsan,
 bitmeyen bir yolculuk, durak yok yakınlarda ...

yağmur



12 Ağustos 2013 Pazartesi

biR yeNi biLdirim ..



Fallara inanmaktan vazgeçeli yıllar oldu galiba .. 
  umduklarımın, hayalini kurduklarımın başkası tarafından kurgusal masalına ihtiyacım olmayacak kadar, inanmaya çalışıyorum ‘yaşadığım anın varlığına’ ..

Beklemekten vazgeçeli yıllar oldu galiba ..
çabalara bulanmamış kolaylıklardan sıyrılalı iyi geldi sanırım bu bana .. ummaktan vazgeçip, yolunu çizmeye koyulmak lazım ara ara ..

Sevilip sevilemediğimi sorgulamaktan vazgeçeli yıllar oldu galiba .. yüreğine saplanan ‘yalanlardan’ sonra hiç de zor olmadı ayrıca .. sevdiğimi, nefes aldığımı, mutlu olduğumu bilmek daha iyi geliyor başkalarının kalbini duymaya çalışmaktan bu zamanda ..

Umudumu kaybedip savrulmaktan vazgeçeli yıllar oldu galiba .. acılarla yoğrulmadan pek anlaşılmasa da , düşüp düşüp kalkmadan ayağa pek tadına varılmasa da, bazen sadece ‘ huzurlu bi’ nefes’ yola çıkma sebebin olabilir, unutma ..

Hayalini kurduklarımın peşini bırakmaktan vazgeçeli yıllar oldu galiba.. mutluluğu başkalarının iki dudağına sığdırmaktan sıyıralı zihnimi, daha da rahat her yudum nefes ruhumda ..

Sevgiyle her şeyin güzelleşeceğine inanmaya başlayalı yıllar oldu galiba.. Sevginin en büyük ‘umut’, sevginin en içten ‘aşk’, sevginin en masum ‘öpücük’, sevginin en yan etkisiz ‘ilaç’, sevginin ‘gülümseme sebebi’ yok yere bir anda, sevginin ‘umutsuzluğun suratına çarpan huzur’ ani bir hızla,  sevginin olmadığında hayatında, her şeyin yok oluşuna şahit olalı yıllar oldu galiba ..




23 Temmuz 2013 Salı

deNiz, kum, günEş ..



Mevsim yaz .. güneşin sıcağında masmavi denize daldırsın istiyor insan gözlerini .. kıyısında uyumak , gece kucağına sığınıp gülüp çoşup, sessiz sessiz ağlamak  ..

yaz demek deniz demek .. yaz demek sıcağı , ancak onunla sevmek demek .. mevsim yaz .. her işin askıya alınması , hayatın yalızca bu vakitte  ‘es’ vermesi demek ..  her sabah maviliklere daldıramasanız da gözlerinizi yaz demek diğer taraftan miskin miskin izlenilen dizilerin tekrarına esir olmak demek tam olarak aslında ..

 Bu kadar özlemle bahsettiğim denize aşık biriyim evet .. vee bu yıl 1 haftalığına en yakın arkadaşımla (ayça'm) denizin, gezmenin yeni yerler görmenin verdiği hazza vardık .. Daha önce gitmiş oraları görmüş olanlarınız vardır mutlaka , biz bu yıl Sarımsaklı’yı Şeytan Sofrasını Badavut’u ve  Cunda’yı keşifteydik aslında .. 

1 haftamızı öylesine keyifli programladık ki yakında gezilip görülecek ne varsa , nesi meşhursa ki sahilde satılan Kavuniçi dondurmasını şiddetle tavsiye ederim, daha önce böylesi bir konseptte dondurma yemediğimiz için bize oldukça farklı ve lezzetli geldi diyebilirim ..

Bi gezi yazısı olsun bari :) şayet nereye gitsem tatilim tadından yenmez doyum olmaz diyorsanız .. ben Sarımsaklıyı önerebilirim .. bodrum çeşme hariç tutulursa :) oldu da yolunuz düştü miskin miskin deniz güneş güneş deniz yapmayıp az vakit ayırıp hemen yakınında minibüsle gidebileceğiniz (şayet aracınız yoksa) Badavut sahilini görmenizi tavsiye ederim .. harika bir ortam.. denizi gerçekten çook temiz .. rengarenk boyanmış hasır şemsiyeleri, ve sakin ortamıyla tam dinlenilesi bir yer .. koyun sol tarafında denizle bütünleşmiş ağaçlar size bir adada denize giriyormuşsunuz hissini veriyor ve bizz buna bayıldık :)

Buradan tekrar sarımsaklıya dönecek olursak gün batımında mutlaka Şeytan Sofrasına gidin derim .. Oldukça yüksek bir yer burası ve inanılmaz rüzgarı var :) bazı yerlerde fotoğraf çekilmek oldukça güçtü .. her gün rutine bağlanmış gün batımını seremoniyle izleme gibi bi durumumuz olmadığından bir kere kendinizi böylesi güzel bir manzara da gün batımıyla ödüllendirebilirsiniz .. Biz aynen öle de yaptık ..

Sarımsaklının Papalina adında meşhur bir balığı varmış .. hani gittik de yemedik demeyin .. Öyle sizi şaşırtacak denli lezzetli ya da değişik bir balık değil .. normal bir balık ama gidip de yememek olmaz ..

Tabikii Ayvalık tostu .. Daha önce yemişsinizdir ama eminim ki buradaki lezzeti hiçbir yerde bulamazsınız .. ilk gün kahvaltımızı onunla yaptık ve kaldığımız her öğlen onu yiyip artık son günlerde görecek halimiz kalmasa da kendisini, cidden harikaydı ve çok lezzetliydi ..Özellikle tavsiye edilirrr ..

Ve tabikiii Cunda ..

Cunda’yı çok çokk çok beğendik .. Çok şirin ve harika mimarisi var .. Ayvalıkla Cunda birbirine bağlanmış kara yoluyla da ulaşım var .. Vapurla veya taksi dolmuşlarla ulaşım söz konusu .. Ama Ayvalık'a gidip Cunda ya gitmemek olmaz .. Mutlaka gidin .. Yıllara meydan okuyan, ve kim bilir kimlerin aşklarına, dostluklarına arkadaş sohbetlerine şahit olmuş Taş Kahvesine oturmadan geçmeyin .. vee
çok şirin, oldukça eğlenceli görünen Rum meyhaneleri vardı .. 
Eğlenmeyi sevenler kaçırmayın derim ..
  
  Şuan aslında çalışmam gereken sınavım olduğu için bu günleri anlatmak bana oradaymışım hissi vererek beni en azından birazz mutlu etti :) ama gerçek hayat tam da masamın üzerine bana bakıyor … Önüm arkam sağım solum İngilizce olmuş durumda ..     
    Ama ki benn hiç umudumu  kaybedecek birine benziyor muyum ? :) aslaa (şüküürr:)… şimdii eylüle kadar ders, ama ondan sonrası belkii daha güzel tatillere ya da farklı turlara gebedir , kim bilir ?